Kayıtlar

Halil Cibran / Derin Akıl ve Derin Yürek

     Zinciri kırmamak deyimini duymuşsunuzdur diye tahmin ediyorum. Duymamış olmanıza istinaden kısaca anlatmam gerekirse; herhangi bir hedefe ulaşmak istediğinizde yolunuza devam ederken istikrarı elden bırakmamalısınız ki hedefinize istenilen şekilde ulaşın. Bu yüzden zincir metoforu kullanılır ve hayalde canlanan şeye benzetme yapılarak tıpkı kırılan bir zincirin bütününden ayrılıp işlevini yitireceği gibi istenen eylemin de tam zamanında istikrarlı şekilde ara vermeden vazgeçmeden sürekli şekilde yapılması gerekir. Anlaşılmıştır umarım.       Neden anlattığıma gelince de buraya zinciri en azından birkaç güne bir kırmamak adına yazmaya çalışacağım ki belki okuyan bir kişi dahi olursa istediğim amaca ulaşır; bir kalbe bir beyne bir ruha adı her neyse :) dokunur da iyi bir şeye vesile olurum diye...       Aslında zinciri kırmamaktan ziyade insanları kırmamak adına çıktığım hayat yolcuğunda kırıldım da kırıldım. Sonra sust...
⤘ve yine ben merhabalaar Burada kendimi özgür ve hesapsızca karşımdakiyle empati ya da sempati duymadan konuşabileceğim için memnunum. Uzunca bir aradan sonra yine yazmaya karar vermekle iyi ettiğimi düşünüyorum.Niye mi çünkü dünyanın buna ihtiyacı var diye düşünüyorum. Evet şımarıkça ve enaniyetli bulabilirsiniz bu cümleyi fakat dışarıda hele ki bu sanal platformda fazlasıyla bayağı ve yapay samimiyetten damla bulunmayan onca yığın varken benim bir cümlem batmaz diye düşünmekle birlikte eften püften şeyler yazmayacağıma sizi temin ederim.  Haydi başlayalım o halde çekiştirmeye :-) Şimdi bu insanlık nereye gidiyor ya nasıl kurtarabileceğiz diye öğütler sıralayamayacağım zira bu beni aşar. Derdim bugün şu ki biz genç ve genç kalanların hayattan ne umdukları ve buldukları.Hayal kırıklıklarını aşarken etrafımızdakilerle olan iletişimimizi ve genelde bunlar gerçekleşmez ya da istediğimiz gibi olmaz ya biz o durumda hayal kırıklığı yaşar bir depresyondan(bu da ayrı bir konuda değinmem...

..ve bebiş doğar :-)

Merhabalar ;) Artık anne karnında gelişimini tamamlayan herhangi bir anomali yaşamamış sağlıklı dünyaya gelmiş bebiş artık dünya dediğimiz bu kısma geçmiş anne ve babasına her anlamda muhtaç ve savunmasız öylece gelişmeyi beklemektedir. Tüm araştırmalar gösterir ki gelişim dönemlerinden 0-6 yaş dönemi birey için çok fazla önemlidir. İnsanî değerlerin, sevgi, öfke, güven gibi duyguların ve sinirsel devrelerin temelleri bu dönemde atılır. İnsanın kişiliğinin çatısı bu dönemde oluşturulur. Bu dönem öylesine önemlidir ki çocuğun 0-6 yaş arası öğrendikleri 6 yaştan sonra öğrendiklerinden daha çoktur. Sistemli olmayan bu öğrenme döneminde ebeveyn çocuğun neyi ne kadar öğreneceği konusunda belirleyici rol üstlenir. Dünyayı ilk olarak görerek sonra elleriyle, ardından bacaklarıyla keşfetmeye, öğrenmeye başlar. Her şeyiyle kendine özgü özellikleri ve davranışlar olan bebeğinizin beslenme, uyuma, ağlama alışkanlıkları da kendine özgüdür ve etrafınızdaki bebeklerden çok farklı gelişim süreçl...
Resim
Bu yazımda anne karnı dönemde bebeğin fizyolojik gelişimi konusuna çok girmeden daha çok anne-bebek ilişkisi temelli psikolojik etkenler ve öğrenmeyi ele almayı düşündüm. Mucizevî hayatın başlangıcı iki farklı yapıdaki pıhtının bir araya gelmesiyle başlar. Meydana gelen embriyo kısmî farkındalığını 9.haftadan itibaren kazanabilmektedir. Anne karnındaki bebeğin hıçkırdığı ve gürültülü seslere tepki verdiği görülmüştür.6.ayda da artık duyabildiği tespit edilmiştir. 32 haftalık bebek günün %90-95 ini uyku halinde geçirdiği gözlenmiştir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki bebekler, derin uykuda göz hareketlerinde bulunmuşlar,  bu da gösteriyor ki erişkinlerde olduğu gibi bebeklerde rüya görebilmektedir. Fakat araştırmacılar görülen bu rüyaların bebeklerin kendi bildiklerinden yani ana rahmindeki duyulardan ibaret olduğunu düşünmektedirler. Anne karnında bebekler tat kültürünü de kazanmaktadırlar, annenin yediklerinin tadını alabilmektedirler.      ...
Merhaba,  Sosyolog/Aile Danışmanı olmamla birlikte bir Öğretmen adayı olarak şimdiye değin edindiğim bilgi birikimini, okumuş olduğum kaynakları, araştırmalarımdan elde ettiğim verileri harmanlayıp bir nevi damıtıp paylaşarak yararlı olabileceğimi temenni ederek yazacağım.         Umarım güzel şeyler ortaya çıkar:)         Aile mefhumu bizim kültürümüz için çok değerli kıymet atfedilmiş bir kurum, toplumun küçük bir birimi fakat toplumu ve aileyi oluşturan insan en küçük yapı taşı olmasına karşın aynı zamanda en etkili birimi de. İnsanoğlu varlığından bu yana birçok şeyin nedeni belirleyicisi olmuş,maddi ve manevî...          Önce insanın oluşumundan itibaren gelişim gösterdiği çevresiyle oluşturduğu sinerjiyi ve tüm tepkisel süreçleri inceleyip yazmak istiyorum. Oluşumundan itibaren dediysem de öyle 2,5 milyon yıl öncesine 70 bin yıl öncede olan  Homo Sapınens'e bakıp konuşmaktan bahsetmedim :) Şöyle bir kı...