..ve bebiş doğar :-)

Merhabalar ;)
Artık anne karnında gelişimini tamamlayan herhangi bir anomali yaşamamış sağlıklı dünyaya gelmiş bebiş artık dünya dediğimiz bu kısma geçmiş anne ve babasına her anlamda muhtaç ve savunmasız öylece gelişmeyi beklemektedir. Tüm araştırmalar gösterir ki gelişim dönemlerinden 0-6 yaş dönemi birey için çok fazla önemlidir. İnsanî değerlerin, sevgi, öfke, güven gibi duyguların ve sinirsel devrelerin temelleri bu dönemde atılır. İnsanın kişiliğinin çatısı bu dönemde oluşturulur. Bu dönem öylesine önemlidir ki çocuğun 0-6 yaş arası öğrendikleri 6 yaştan sonra öğrendiklerinden daha çoktur. Sistemli olmayan bu öğrenme döneminde ebeveyn çocuğun neyi ne kadar öğreneceği konusunda belirleyici rol üstlenir.
Dünyayı ilk olarak görerek sonra elleriyle, ardından bacaklarıyla keşfetmeye, öğrenmeye başlar. Her şeyiyle kendine özgü özellikleri ve davranışlar olan bebeğinizin beslenme, uyuma, ağlama alışkanlıkları da kendine özgüdür ve etrafınızdaki bebeklerden çok farklı gelişim süreçleri yaşamış olacağı için de farklılıklar gösterecektir.
Gelişim; baştan ayağa, içten dışa doğrudur. Bebekler ilk önce başlarını kontrol eder; sonra kol-bacak ve el-ayak kontrolü olur. Kollarını daha önce istemli hareket ettirmeye başlarken parmakları ile bir nesneyi tutması ise bir kaç ay sonra olacaktır. Ona sunacağımız fırsatlar bu beceriyi kazanma süresi ile yakından ilgilidir. Örneğin Sürekli kucakta taşınmış bir bebek dik oturma becerisini 5-6 ay civarında değil de, ilerleyen aylarda bu beceriyi kazanabilecektir. Nedeni ona gelişmesi için fırsat vermemekten kaynaklıdır
 Her bebeğin kendine özgü gelişim aşamaları bulunmaktadır. Ancak genel itibariyle bebişler:Ortalama; 2aylıkken başlarını dik tutabilirler,
3 aylıkken Tutma refleksi kaybolur,
4 aylıkken Yanlara dönemeye başlarlar,
6 aylıkken Oturmaya başlarlar.
Bu dönemlerde ten teması önem arz etmektedir. Bebeğin sevildiğini hissetmesini sağlar, bebekte temel güven duygusu oluşturur. Hem anne hem baba ona bu şekilde temel güven duygusunu vermiş olurlar. Aynı zamanda birbirlerine verdikleri mutluluk ve rahatlık duygusal eksikliklerini gidermelerini sağlar. Bebeğinize dokunmanız onun dokunma duyusunu farklı dokulara alıştırarak hem farklı dokunuşları zihnine yerleştirmesini hem de nöronlar arası bağların artmasını sağlarsınız. Nöron bağlarının artıyor olması demek onun zihinsel faaliyetlerinde öğrenmeye ve gelişmeye daha açık biri olmasını sağlayacak. Örneğin; bebeğinize farklı dokularda nesneleri vererek dokunmasını tutmasını hissetmesini sağlayın. Ona 2 metal eşya verin biri soğuk diğeri ılık olsun, bebeğinizin tepkisine bakın. Soğuk olan onu rahatsız etti mi? Ya da sıcak olanı mı?
İhtiyacı olduğunda daima yanında olduğunuzu hissettirmeniz onun özgüven gelişiminin de etkisi olacaktır, onu rahatsız eden durumu ortadan kaldıracağınızı ve onu rahatlatacağınızı bilsin. Birine güvenmeyi bilerek ebeveyninin kollarında kendinden emin bir şekilde büyüsün.
Konuşmaktan vazgeçmeyin. Bebeğinizle o anne karnındayken başladığınız konuşmaya doğduktan sonra da gözlerinin içine bakıp gülümseyerek devam edin. Gülümsemeniz onu kabul ettiğinizin göstergesidir ve bu şekilde konuşmaya devam edin. Anne karnında sizin sesinizi hep dinledi varlığınızı hep hissetti. Doğduktan sonra da sizin sesiniz yine onu rahatlatacak; kendini huzurlu hissetmesine katkıda bulunacaktır. Bebeğinizin kelime dârcığı sizin ona konuşmanızla doğru orantılıdır.
Sizi dikkatle dinler bebişler, kullanmış olduğunuz kelimeleri, kelimelerdeki vurguların farkını bile fark ederler.Onunla konuşurken, jest ve mimiklerinizi de kullanın. Bu, onun kelimeleri görsel olarak da zihnine kolay yerleştirmesini sağlayacaktır mesela evet derken başınızla onay işareti yapıyor olmanız gibi. Örneğin çeşitli kaynaklarda şu egzersizin bu konuda işe yaradığı görülmüştür; ona bu dönemde tanıdığı nesnelerin fotoğraflarından oluşan bir albüm hazırlayabilirsiniz, o nesnelerden uzakta iken fotoğraflı kitaba bakarak ve konuşarak önceden tanıdığı nesneleri hatırlamasına yardımcı olmuş olursunuz.
Önerilen birkaç tavsiye
Bebeğinizin kendini huzurlu hissedecek ısı(22-23 derece) ışık ve ses yalıtımına sahip bir odanın olması öğrenme eyleminin daha kolay gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Bebeğiniz dünyaya geldiği ilk zamanlarda ışıktan rahatsız olacaktır. Gün içinde fazla ışık olmayan loş bir odada zaman geçirmek isteyebilir, ya da gece uykusuna geçeceği zaman ışık onu rahatsız edecek. aydınlık ama gerektiğinde loş olabilen bir oda aydınlanma şekli bebeğiniz için doğru seçim olacaktır.
Bebeğinizi Günlük seslerden iyice muhafaza etmenize gerek yok, o zaten anne karnından beri sesleri duymakta ve bu seslerle uyumayı da başarabilmektedir. Hatta bazı sesler onun daha kolay uykuya dalmasını bile sağlamaktadır. Ancak dikkat edilmesi gereken uyku süresince ve gün içinde aşırı yüksek ve ani seslerin onu rahatsız etmeyecek düzeyde olmasını sağlamak önemlidir.
Her canlı gibi bebeğiniz de doğal ortamında kendi kendine bir şeyler öğrenebilir ya da siz bebeğinize bir şeyler öğretmek isteyebilirsiniz. Dikkat süresi birkaç saniye/dakika ile sınırlı bebeğiniz için uyaranlarla dolu bir oda / renk tercihi, onun dikkatini dağıtacak ya da uyku zamanı uykuya geçişini engelleyecektir. Oda dekorasyonunda bebeklik döneminde sadeliğin ön planda olması uygun olacaktır.
Her varlık belirli sayıda nöronlarla (beyin hücreleri) doğmaktadır. Nöron sayısından ziyade nöronlar arasındaki bağların oluşturulması önem taşımaktadır. Çünkü öğrenme için gereklidir. Yaşamın ilk aylarında oluşan bu bağlantılar, ilk 8 ay çok hızlı öğrenmenin gerçekleştiği görülmektedir. Dışarıdan gelen uyaranlarla güçlendirilmekte ve bebeğinizin beyninde kalıcı hale gelmektedir. İşte bu süre, biz ebeveynler olarak verimli değerlendirmemiz gereken bir dönemdir. Nöronlar arasındaki bu bağların bir kısmı günlük yaşamdaki ihtiyaçlara ve uyaranlara bağlı olarak korunur, kullanılmayanlar ise zamanla kaybolur.
Mümkün olduğunca farklı şekilleri, sesleri, kokuları, dokuları, 6.aydan sonra tatları, bebeğimizle tanıştırmalı, onları 5 duyusu aracılığı ile fark etmelerini sağlamalıyız. Etrafını görmesi için kucağımızda tutuş şeklini ayarlamalıyız. Bu dönemde yatağının üzerine takılan dönencelerden faydalanabilirsiniz. Özellikle ucundaki görsel materyalleri değişebilen dönenceleri tercih etmeniz, bebeğinize her defasında farklı nesneleri sunmanız açısından etkili olacaktır. Dönen kısımlara canlı renkli dikkat çekici farklı renk ve desende nesneler ya da uyaranlar bağlayabilirsiniz.
Burada teknik bilgilere boğarak işi daha da zormuş gibi göstermek değil amacım. Sadece burada benimde başka kaynaklardan edinmiş olduğum bilgilerden bir harman yapıp yarar görülmesini sağlamak istiyorum. Her şey de olduğu gibi burada da sevgi ve emek her teknik öncesi elzem. Ayrıca burada ebeveyn kelimesini kullanmaya dikkat ettim günümüzde çoğu zaman anneye bırakılan çocuk yetiştirme işi anneyi fazlasıyla yorabilmekte ve yalnız hisseden anne yaşadığı ruhsal çöküntüyle ailesine özellikle kritik dönemde olan bebeğinin gelişmesine katkı sağlayamamaktadır. Böylelikle hiç de istemediğimiz telafisi yetişkinlikte hiç de kolay olmayan hasarlarla büyüyen bireyler yetişmektedir. Bu bireyler topluma karışmakta ve edinemediği güven, öz saygı, sevgi, şefkat yoksunluğu ile çeşitli patolojik de olabilen sorunlar neticesinde çevresine belki de hiç tanımadığı insanlara zararı dokunabilmektedir.
Böylesine önemli olan bu konuda çağdaşımız tüm ebeveyn ve adaylarına naçizane tavsiyemdir. Bilinçli, sevgi dolu öz saygılı bireylerin yetişmesi dileğiyle..

 ☺☺

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar